ZİYA GÖKALP KİMDİR?

  Edebiyat

ZİYA GÖKALP KİMDİR?

1875 yılında Diyarbakır’da doğan Ziya Gökalp’in asıl adı Mehmet Ziya olup, babası Diyarbakırlı Mehmet Tevfik Efendi’ydi. Vilâyet gazetesinde başyazarlık yapan Mehmet Tevfik Efendi aynı zamanda Vilayet Evrak Müdürüydü. Devrih ve çevrenin koşullarına göre aydın bir kişi sayılırdı. Namık Kemal’in de hayranlarından olan babası, Ziya Gökalp’in yetişmesinde etkin bir rol oynamıştır.
Diyarbakır Askeri Rüştiyesini bitiren Ziya Gökalp Mülkiye İdadisine devam etti. Bu okuldayken, bir tören esnasında tüm öğrenciler “Padişahım çok yaşa” diye bağıracakları zaman öne fırlayarak olanca sesiyle “Yaşasın Millet” diye bağırması, Ziya Gökalp’in sonraki kişiliğini önceden işaret eden ilginç bir olaydır.

Ziya Gökalp

Ziya Gökalp

Bu konuda açılan soruşturma, Ceza Mahkemesi Başkanı Ramiz Molla’nın aracılığıyla geçiştirildi. Genç öğrencinin, “Padişahım milletinle çok yaşa” diye bağırmış olduğu söylendi ve olay küllendi.
Kendi kendine Fransızca öğrenen Ziya Gökalp, amcasından Arapça, Farsça dersleri aldı. Tasavvuf tarihi, İslam felsefesi konusunda incelemeler yaptı. 24-25 yaşlarında bir sinir krizi etkisindeki intihar girişimi,beyninin iki yarı küresi arasından çıkarılan bir kurşunla sonuçlandı.
Yüksek öğrenim için İstanbul’a gelen Ziya Gökalp, parasız olması nedeniyle “Baytar Mekteb-i Alisi” yani, “Yüksek Veteriner Okulu”na girdi. Son sınıf Öğrencisi olduğu sıralar, Tıbbiyeliler tarafından istibdat yönetimine karşı mücadele amacıyla kurulmuş gizli bir cemiyete üye oldu. Bunun sonucu kovuşturmaya uğradı, okuldan çıkarıldı, hapis cezasıyla yargılandı. Dokuz ay hapis yattı, sonra da Diyarbakır’a sürgün gitti.
1899 ile Meşrutiyet ilanına denk gelen 1908 yılları arasında Diyarbakır’da okudu. Buradaki okuması tamamen özel mahiyetteydi. Çevresinde uyanık ve ateşli gençlerden bir topluluk vardı. Meşrutiyet’in ilanıyla, “Dicle” adında bir gazete yayınladı. Burada “İttihat ve Terakki” Fırkası’nın şubesini kurdu. 1909 yılında, Partinin çağrısı üzerine Selânik’e gitti. Genel Merkez üyesi olarak daha etkin çalışmalar yaptı. Ali Canip ve Ömer Seyfettin gibi genç ozanları, yazarları bir araya getiren, ll Nisan 1911 tarihinde yayınlanmaya başlayan, “Genç Kalemler”, Ziya Gökalp’in “Türkçülük” ve “Türkçe” görüşlerini savunmasında büyük rol oynadı.
Gökalp tez zamanda, üyesi olduğu partinin fikir cephesinin yönetimini, ideologluğunu üzerine aldı. Bir yandan da İstanbul Üniversitesi’nde sosyoloji öğretim üyesiydi. Türkiye’ de ilk kez “sosyoloji-toplumbilim” okutan ve bu bilim dalının içeriği sorunları yetkiyle ortaya getiren Ziya Gökalp’dir.
Gökalp’in Türkçülüğü, bilinçli, bağnaz olmaktan uzak bir ulusçuluktu.
“Vatan ne Türkiye’dir Türklere, ne Türkistan,
Vatan büyük ve müebbed bir ülkedir: Turan. ”
Mısraları ile biten “Turan” manzumesi, gerçekte dar ve ırkçı bir “Turan” cılık savunması değildi. Türk Ocakları’nın kuruluş ve çalışmalarında da öncü Ziya Gökalp, I.Dünya Savaşından sonraki Mütareke sırasında Ingilizler tarafından Malta’ya sürüldü. Dönüşünde Diyarbakır’a gidip, “Küçük Mecmua” ‘yı yayınladı. İkinci Büyük Millet Meclisi’ne Diyarbakır Milletvekili olarak girdi ve 25 Ekim 1924 tarihinde hayata gözlerini yumdu. “Türk Töresi”, “Yeni Hayat”, “Türkçülüğün Esasları”, “Altın Işık”, “Malta Mektupları”, “Türk İçtimaiyat Tarihi” gibi ünlü eserleri vardır.

Bir Cevap Yazın