TOLSTOY KİMDİR?
“Anna Karenina” ve “Savaş ve Barış” adındaki edebiyat ürünleri, bugün okullarda, üniversitelerin edebiyat bölümlerinde okunup incelenen klasik metinler arasına girmiştir. Bu eserleri yazan büyük usta, edebiyat dünyasında hiç ölmeyecek kişiler yaratmış olan bir romancı kimliğiyle anılır. Gerçekten de edebiyat dünyasında çeşitli dillerden eserler vermiş ustaların hiçbiri, kadınlarla erkeklerin ilişkilerindeki psikolojik (ruhbilimsel) çekişme ve sorunları, savaşın sonsuz acılı gerilimlerini işlemekte Tolstoy kadar başarı gösterememiştir.
Kont Leo Tolstoy, 1828 yılının 9 Eylül günü Rusya’da Tula yöresinde Yasnaya Polyana’da doğmuştur. Soylu ve varlıklı bir ailenin çocuğuydu. Gençliği en rahat koşulllar içinde, maddi sıkıntılarla pürüzlenmeksizin geçmiş, Karzan Üniversite’sinde (1844-1847) okumuş ve 1851 yılında orduya girmişti. Sonradan Kırım savaşına katılmış, 1855 yılında Sivastopol cehenneminin kan ve barut kokusuyla yüklü havasını solumuştur. Bu dört yıl boyunca çeşitli hikayeler ve şiirler yazmış , bunlardan büyük bir bölümü yayınlanmış, “Çocukluk” adındaki eseri edebiyat çevrelerinde hatırı sayılır yankılar yaratmıştır. Fakat onu yüksek düzeyde yazarlar arasına katan asıl ürünler, savaşın dehşetini erçekçi bir üslupla veren üç çalışması olmuştur.
Sonradan ordudan istifa eden Tolstoy, çağdaş St.Petersburg’da renkli ve coşkulu bir toplum hayatına katılmıştır. İtalya ve Almanya gezileri, toplumsal olay ve olgularla daha bilinçli, daha derinlemesine ilgilenmesi ve bir protesto niteliği taşıyan “Prens Mekhilyudov’un Anıları”, Tolstoy’un gerçek yazar kişiliğinin belirginleşmesindeki çıkış noktasıdır.
1862 yılında on sekiz yaşındaki Sophie Behrs’le evlenmesi, büyük bir olasılıkla mutsuz bir evliliğin trajik hikayesini anlatan ve 1875 ile 1876 yıllarında yayınlanan ünlü romanı “Anna Karenina” ya temel kaynak olmuştur. Napoleon’un Rusya seferini konu edinen ve bu dönem Rusyasını ulaşılmaz bir gerçekçilikle, titiz ayrıntılarla derinlemesine anlatan, aynı zamanda savaşın acılarını, yıkıcılığını dile getiren “Savaş ve Barış” onu dünyanın en büyük yazarlarından biri yapmıştır.
Zamanla yaşlanan Tolstoy, ülkesini yoksul, horlanıp aşağılanan, zorlu koşullar altında yaşayan köylülerine karşı sorumluğunun bilincine varmış, tüm çalışmlarını bu konuya yöneltmiştir. Genel bir bakışla “bir lokma, bir hırka” diye tanımlayabileceğimiz bir yaşam düzenini seçmiş, Ortodoks kilisesinin yoksullara yardım, onlarla dayanışma, sadelik ve alçak gönüllülük ilkelerini benimsemiştir.
Büyük yazar 1910 yılının 20 Kasım günü, ağır bir zatürre sonucu bir ten istasyonunda ölmüştür.