KRİMİNOLOJİ NEDİR?

  Bilim

KRİMİNOLOJİ NEDİR?

Kriminoloji, suç kapsamına giren eylem ve davranışları suç olayını derinlemesine inceleyen, suçun nedenlerini, etkenlerini, suçun işlenmesine yol açan temel unsurları belirleyen bilim dalıdır. Genel bir tanımlamayla kriminoloji diye belirtilen bu bilim, “suç antropolojisi”, “suçlu biyolojisi” “suç sosyolojisi” ve “penoloji” gibi yan kolları da kapsar.
1835 yılında Verona ‘da doğup 1909’da Torino’da ölen İtalyan Cesare Lombroso (Lombrozo), kriminoloji alanında en yaygın ölçüde tanınmış, fikir ve görüşleri büyük tartışmalara yol açmış bir uzmandır. İlgilendiği konunun uzantıları nedeniyle, kriminoloji doğal ve toplumsal bilimlerin çoğuyla da işbirliği halindedir. Bu bilimlerin yöntemlerinden, sonuçlarından geniş ölçüde yararlanır. Kriminoloji alanında en ilginç en ciddi çalışmalar yapan kimseler yukarda adı geçen Lombrozo, Ferri ve Garofalo’dur. Sözkonusu kişiler, “suç’ la biyolojik, fizyolojik ve ruhbilimsel etkenler arasındaki ilişkileri titizlikle araştırmış, bu çalışmalarından genel kurallara varmayı amaç edinmişlerdi. Kriminolojide temel yöntem suç’un nedenleriyle sonuçları arasındaki ilişkiyi hedef tutar. Bunun dışında, suç konusuyla ilgili olarak psikanalitik ve psikiyatrik çözümlemeler yapılmasına çalışılmıştır.
Pavia Üniversitesi’nde akıl hastalıkları konusunda dersler veren Lombrozo, sonradan Pesaro Psikiyatri Hastahanesi müdürü, daha sonra da Torino Üniversitesi’nde psikiyatri profesörü olmuştur. Lombrozo’nun ısrarla savunduğu görüş, soyaçekim (irsiyet), sinir hastalıkları gibi kişinin kendi iradesi dışındaki etkenler, suçlunun ruh halinde önemli rol oynamaktadır. Bir bakıma onun sorumluluğunu azaltmaktadır. Başka bir deyişle, suçlu kimseye bir “hasta” gö-züyle bakmak gerekir. Lombrozo bu doğrultudaki açıklamalarını daha ileriye vardırmış, suçlular için genel bir sınıflandırma yapmıştır. Ona göre, suçlular: (a) doğuştan suçlular, (b) akıl hastası suçlular, (c) sıradan suçlular, (d)tutku, aşırı cinsel dürtü suçluları diye sınıflandırılabilir.
Nitekim, “Deha ve Delilik”, “Akıl Hastalıklarının Adli Tıbbı”, “Suçlu Erkek”, “Suçlu Kadın”, “Cürüm, “Nedenleri ve Çareleri” gibi eserlerinde bu görüşlerini savunmuştur. Sonradan onun fikir ve görüşlerine karşı kişiler çıkmış, suçlu ve suç konusunda toplumsal ortamın, aile çevresinin, fizik ortamın, bunlara ilişkin etkenlerin daha ağır bastığı ileri sürülmüştür. Gerçekten de ,bir insanın doğuştan suçlu olabileceği görüşü soyaçekim ve kalıtım etkenlerinin katkısına rağmen bilimsel yönden geçerli ve tutarlı bir görüş değildir.
Suç işleyen kimsenin yaşadığı ortam, onun üzerinde etkin ekonomik koşullar, hatta ülkenin siyasal rejimi ve zaman zaman başgösteren ekonomik krizler, suçların işlenmesinde , suçluların ortaya çıkmasında daha ağır basan, daha önemli rol oynayan nedenlerdir. Ünlü Fransız romancısı ve düşünürü Emile Zola, romanlarında Lombrozo’nun görüşlerini savunan konuları işlemiş, onun tanımlamalarına uyan tipler yaratmışsa da, bunları sadece edebiyat alanında kalan örnekler saymak gerekir.

Bir Cevap Yazın