ATOMU KİM KEŞFETTİ?

  Bilim

ATOMU KİM KEŞFETTİ?

ski Yunanlılar, bütün maddelerin atomlardan oluştuğuna inanırlardı. Gerçekte, Yunanca asıllı “atom” kelimesi “bölünemez” anlamına geliyordu. Yunanlılara göre, herhangi bir madde ne kadar bölünürse bölünsün (NOT: burada, bölünmekle “parçalanmak”, daha ufak parçalara ayrışmak kastedilmektedir), sonunda hiç bölünemeyecek bir zerresi ortaya çıkacaktı. Bu en ufak ve daha öteye bölünemez zerre de “atom”du.

Yunanlıların bu inancına rağmen, atomu onların keşfettiğini söyleyemeyiz. Her şeyden önce, Yunanlıların bu konudaki inancı bilimsel olmaktan uzaktı. Bilimsel deney ve gözlemle­re dayanmıyor, onlarla desteklenmiyordu.

Bildiğimiz anlamda atom, bilimsel gözlemler, kuramlar sonucu öğrenilmiştir. 19. yüzyılın başlangıcına kadar, maddenin ve cevherinin (özünün) yapısı hakkında sadece filozofların öğretileri vardı. Sonra John Dalton adında bir İngiliz kim­yacı ve matematikçi, ilk kez bilimsel atom kuramından (teo­risinden) söz etti. Yıl 1803’dü.

John Dalton dikkatli bir deneyciydi. Çeşitli gazlardan aldı­ğı örnekleri tarttı ve ağırlıklarının farklı olduğunu gördü. Gazların da katı cisimler ve sıvılar gibi inanılmaz küçüklük­te zerreciklerden oluştuğunu keşfetti. Bu küçük zerrecikleri “atom” diye adlandırdı. Dalton değişik elemanların atomları­nın değişik özelliklerde ve farklı ağırlıklara sahip olduğunu açıkladığı zaman, atomla ilgili açıklama ve çalışmalar bilim­sel bir nitelik kazanmış sayılırdı.

Buna rağmen, bir atomun tam anlamıyla ne olduğu ve fonk­siyonları hâlâ gereğince açıklanmamıştı. Hemen hemen yüz yıl sonra, Ernest Rutherford adındaki başka bir İngiliz, güneş sistemine benzer, onunla kıyaslanabilecek bir tanımlama yaptı. Merkezde pozitif elektrik yüklü bir çekirdek (nükleus) ve bunun çevresinde yer almış olan negatif elektrik yüklü elek­tronlara ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bugün, bilim adamları atomun elektronlar, protonlar, nöt­ronlar, pozitronlar, nötrinonlar, mezonlar ve hiperonlardan meydana geldiğine inanmaktadırlar. Gerçekte, atomun göbeğinde 20’den fazla ayrı zerrecik bulmuşlardır. Yine de, ato­mun her şeyi izah edebilecek, buna yardımcı olacak bir tek tam resminin bulunmadığını özellikle belirtelim.

Bir Cevap Yazın