BOTANİK NEDİR?
Bitkileri konu alan, onları türlerine göre belirli bir düzenle inceleyen, nitelik ve özelliklerini esas tutarak sınıflandıran bilim kolu “botanik” diye isimlendirilir.
Yeryüzünde yaklaşık olarak 1.000.000’a yakın çeşitli bitki bulunduğu için, botanik çok geniş kapsamlı bir bilimdir. İnsanlar çok eski tarihlerden beri bitkilerle ilgilenmişler, değişik konularda onlardan yararlanmağa bakmışlardır. Bazı kökleri, yaprakları kaynatarak yapılan ilaçlar, bazı kök ve yaprakların besin maddesi olarak kullanılması, ilkel boyaların yapımında yararlanılan bitkiler, bu bakımdan sayılabilecek örnekler arasındadır.
Botanik konusunda en eski çalışmaları yapan kimse, eski Yunan bilgini Aristoteles’in öğrencisi Teophrastos (M.Ö.380- 327)’dur. Teophrastos, bir çenekli bitkilerin iki çeneklilerden ayırt edilmesi, bazı hurma ağaçlarının tam anlamıyla, erkek, bazılarının da tamamen dişi olduğunun bulunması gibi, devrine göre gerçekten ileri düzeyde sayılabilecek sonuçlara varmıştı.
Ortaçağ’da, botanikle daha ziyade eczacıların ilgilendiklerini görüyoruz. Başka türlü söylemek gerekirse, bu devirde botanik sadece eczacıların ilgilenip eğildiği bir konudur.
Zamanın ilerlemesiyle, yakınçağın başlarında İtalyan botanikçisi Andrea Cesalpin (1519-1603), İsviçreli Gaspard Bauhin (1550-1624), gerçek anlamıyla botanik bilimini konu edinen çalışmalar yaparlar. Cesalpin, bitkileri çiçeklerine ve yapraklarına göre sınıflandırır. Bauhin, günlük hayatta yararlanılan 6000 bitkiyi tesbit eder, bunlara bilimsel birer isim verir. Fransız botanikçi J.P.Tournefort (1656-1708), sınıflandırma işini daha ayrıntılı ve bilimsel bir düzende geliştirir. Bernard Jussieu (1699-1777) ve Antoine Laurent Jussieu adındaki Fransız botanikçiler, bitki familyalarını belirlerler. İsveçli ünlü botanik bilgini Cari vom Linne (1707-1778), bitkileri 24 sınıfa ayırır.
Bu arada teknoloji gelişmi, bilimsel buluşlar listesi giderek zenginleşmiştir. Tabii botanik bilginleri de bundan yararlanır, çalışmalarını, incelemelerini daha güvenilir, daha kılı kırk yaran bir düzenle sürdürürler. Botanik bilimi emekleme, acemi adımlarla yürüme dönemlerini geride bırakmıştır. Modern laboratuar çalışmaları, modern teknik, bilimsel imkânlar, botaniğin bugünkü durumuna ulaşmasını sağlamıştır.